BEKİR BÜKE
3 KEZ AKDENİZ OYUNLARI ŞAMPİYONU
MARAŞ ÇANGALINI DÜNYAYA TANITAN ŞAMPİYONUMUZ İLE
SPOR VE KAHRAMANMARAŞ İLE İLGİLİ MÜLAKAT
Bekir Büke Spor Yazarı
Avni Tarhan ile Mülakat anında
1-Özgeçmiş
1929 Afşin Kabaağaç köyünde dünyaya geldi.Her Anadolu insanı gibi oda Güreş Sevgisi ile hayata başladı.Eskiden her köy düğününde güreş yapılırdı.Güreş Adeta, bir yiğitlik simgesi olarak algılanırdı.Halkta çok büyük bir güreş sevgisi vardı. Kahramanmaraş yöresinde Bekir Bükenin gençliği zamanında Kısa Şalvar güreşleri yapılırdı.Şimdiki Modern Minder güreşi ve Karakucak güreşi hiç yapılmazdı.Bekir Büke'de bir tabiat harikası olan Afşin'e bağlı Kabaağaç köyünde kendi taydaşları ile güreş yaptı.Kabaağaç köyü Ceyhan nehrinin tam kenarında her türlü Tarım ürünlerinin yetiştiği bereketli bir toprağa sahip.
2-Güreşe Nerde ve Nasıl Başladınız?
Hepimizin bildiği gibi düğün güreşlerine giderek köy düğünlerinde başladık.1949 yılında Cumhuriyet bayramında Baş pehlivanlığı kazandım.1949 yılının Ekim ayında jandarma olarak Askerlik hizmetim için Silvan'a gittim.Oradan 4 ay sonra Ankara’ya çağrıldım.Hatta şunu özetle söyleyeyim.Hatırladığım kadarı ile 1947 -48 yıllar galiba bir gün babam bana dedi ki : İki de bir köy düğünlerine gidiyorsun bu sefer bir şartım var.Bunu yerine getirirsen gidebilirsin yoksa gidemezsin dedi.Nedir Baba Dedim? İkimiz güreşeceğiz kim yenerse o gitsin.Peki baba dedim.Ben babamla sadece kapıştığımı hatırlıyorum birde baktım ki boynumun kökünden kül silkeliyorum.Babam beni tutması ile sırt aşağı vurmuş.Bu zaman hatırladığım kadarı ile 5 sn içinde oldu.Biz tabi ki yenildiğimiz için o köy düğünündeki güreşe gidemedik.
3-İlk Antrenörünüz Kim? Minder güreşi ile ne zaman tanıştınız?
İlk antrenör Necati Tokbudak ve onun nezaretinde 1949 yılında güreşe Ankara da başladım.Minder güreşine ilk başlama yerim Ankara oldu.
4-İlk Defa Milli Takıma Hangi Yılda Seçildiniz?
1951 yılında Milli takıma katılarak 73 kg Akdeniz oyunlarına asker iken katıldım ve şampiyon oldum.Necati Tokbudak ve Nuri Baytorun ile devam ettim.
5-Kısa Şalvar güreşi yaptınız mı? Ne kadar yaptınız Şimdiki karakucak güreş tarzına ne zaman geçtiniz.
Kısa şalvar güreşi tabi ki bizimi bu yörenin kendine has bir güreşi.Biz zaten bu güreş ile başladık. 1956 yıllarında yavaş yavaş Kahramanmaraş şalvar güreşinden yerde güreşe doğru geçilmeye başlandı.Bende bu yıllarda başladım.Fakat minder güreşi ile tanışmam tabi ki 1949 yılına tekabül etmekte.1955 yılında İsviçre'de Rahmetli Hocamız Yaşar Doğu bizi milli takım olarak orada ikili karşılaşmalar ve kamp yapmak üzere İsviçre'nin Zürich şehrine götürmüştü.Rahmetli yaşar Doğu bana gel bakalım sen ikide bir Kahramanmaraş kısa şalvar güreşi diyip duruyorsun, gel bir görelim dedi.Bizim Kahramanmaraş'ta yapılan güreşin aynısı orada yani İsviçre'de de Pantolon güreşi adı altında yapılıyor.Bende Kahramanmaraş'tan sonra İsviçre dede kısa şalvar güreşi yaptım.Orada giyilen giysiler ile bizim Kahramanmaraş'ımızda giyilen giysiler hemen hemen aynı.Sadece onlar bu güreşe pantolon güreşi diyorlar.Orada yetkililerin bize ifade ettikleri : Altaylardan gelen Türkler orada İsviçre lilere onu öğretmişler ve Türklerden Bilgi aldıklarını ve ondan öğrendiklerini söylediler.Bekir Büke özetle İsviçre de bu Ananenin sürdüğünü ifade etti.Hatta kendiside orada bu güreşi bulunduğu sürede yaptığını söyledi.
6-Kahramanmaraş Çangalı denince ilk akla siz geliyorsunuz?Çangalı kimden öğrendiniz ve attığınız çangal Türleri.
Kendi çapımızda köy yerlerinde güreş yaptığımız için Kahramanmaraş güreşinde yer güreşi yoktu.Genelde şalvar güreşinde en revaçta olan teknik çangaldı.o nedenle tabii ve doğal olarak öğrenmiş oldum.Çangal yan bağda, tilkiden atma, koltuk yanbaşısı gibi oyunlar Kahramanmaraş Kısa şalvar güreşinin belki de temel oyunlarıdır.Yöre olarak Devamlı yıllardır yapılan bu güreş tarzında malumunuz yenişme ayakta olur.Ayakta yapılan teknikler uygulanış ve sonuç itibarı ile çok estetik bir görünüm arz eder.o nedenle halkımız bu tür galibiyetleri çok sever ve alkışlar.Bir gün Milli takım kampında bulunduğum sırada: Milli takım hocamız Nuri Baytorun . bu oyunun adına ne denir.Hocam bu oyunun adına çangal denir dedim.1951 yılında İstanbul Spor ve Sergi Sarayında Japonlarla çok çekişmeli ikili milli müsabakamız oldu.Ben o güreş de Japon rakibimle yaptığım güreşi ilk dakikada bir Kahramanmaraş çangalı atarak tuşla kazandım.İlk defa bu teknikle tanışan Japonlar soyunma odasında toplanmışlar bu nasıl oldu.nasıl yapılıyor diye onun teknik çizimini yaptıklarını gördüm.Benim kendi kanaatim güreş literatürüne çangalın girişi büyük bir ihtimalle benim o güreşten sonra girdi diyebilirim.Dünya Kahramanmaraş çangalını böylece tanımış oldu.Hatta Büyük halk Ozanımızı Hayati Vasfi Taşyürek :DÜNYA Kahramanmaraş'TAN ÖĞRENDİ ÇANGALI ' diyerek bunun bir bakıma ispatını şiir dizelerine taşımış.
7-Milli Takımdaki ilk Antrenörünüz kim? Ve o dönemdeki antrenman tarzları nasıl idi?
Necati Tokbudak 1949 yılında Ankara çok disiplinli bir hoca idi.Ankara bölge hocası idi güreşin temelini ondan öğrendim.
8-Yaşar Doğu ‘ ile ne zaman ve nerede tanıştınız.Yaşar Doğunun antrenörlük yaptığı dönemlerde yanında çalıştınız mı.Yaşar hoca ile ilgili aklınızda kalan bir anınızı anlatır mısınız?
Türk güreşinin gerçek mimarı Hocaların hocası olarak ben Yaşar Doğu hocamı söylüyorum.O müşfik, sevecen bir anne baba kadar insana yakın dili tatlı gerçek bir antrenör idi.Bu gün Türk güreşinde bir ekmek yiyen insan varsa şampiyonlar varsa bilin ki onların hepsinde Yaşar Hoca'mın alın teri vardır.Ben Yaşar hocam ile 1949 yıllarda Asker iken tanıştım.Jandarma idim.Bana Antrenman izni aldı ve beni kendi güreş kulübüne aldı.Hatta ilk defa Yaşar Doğu bana iş kapısını açan insandır.Türkiye şampiyonalarında Yaşar hoca 87 kg da şampiyon olurdu.Ben o zamanlar 73 kg da güreşiyordum.Bir Türkiye şampiyonasında Celal Atik Necati Morgül'e yenildi ben ise onu yenerek birinci oldum.milli Takım kampında ise M.Ali Üstündağ ile seçme yaptım.Kaç kez yendiğim güreşçi kardeşimi heyecandan bu sefer yenemedim ve berabere kaldım.Eskiden beraberlik halinde güreşçiler tartılırdı ve az gelen kimse takıma alınırdı.Ben M.Ali Üstündağ dan 50 gram (Elli gram) fazla geldim ve maalesef Olimpiyat kadrosuna giremedim.Hedefim 1952 olimpiyatları idi ama nasip olmadı.Aslında bu gün 3 kez Akdeniz oyunları şampiyonu olmuş bir rekortmen güreşçi değil de belki de bir olimpiyat ve dünya şampiyonu Bekir Büke olarak karşınızda olabilirdim.Ama ben maalesef milli takımlarda sahipsizdim.Arkadaş kurbanı oldum.En yakın arkadaşlarımızın hatası ile bende büyük zarar gördüm.Şimdi geriye dönüp baktığımda üzüntüden başka bir şey aklıma gelmiyor.Biz Kahramanmaraş'ta yetiştiğimiz için Kahramanmaraş'ta bir güreşte birinci olmayı bir dünya şampiyonluğu gibi görürdük.Hatta bir gün milli takımda Rahmetli Hocam için : Hocam Dünya ve olimpiyat Avrupa şampiyonu ama hiç Kahramanmaraş'ta birinci oldu mu? diye bir söz söylemiştim.Rahmet olasıca hocam ara sıra beni çağırır Bekir oğlum demek ki Kahramanmaraş'ta birinci olmak Dünya şampiyonu olmaktan zormuş öyle mi? diye hep bana takılır ve gülerdi.Ben çok sevdiğim yaşar hoca nın kurmuş olduğu takımda yer aldım onun güreşçisi idim.İnsanlığına doyum olmayan Hocamızın kaybı Türk güreşi için inanılmaz bir kayıp olmuş adeta Türk güreşinin babası öldü diyebilirim.1952 yılına kadar yanında çalıştım.
9-Milli Takım dönemlerinde Türkiye de en önemli rakipleriniz kimlerdi?
İsmet Atlı ile kaç güreşim var ise ya berabere yada sahipsizlikten dolayı ve çok sıkıntı çektim o olmasaydı belkide çok daha büyük başarılar kazanabilirdim.Hasan Güngör Adil Atan , İbrahim Karabacak gibi rakiplerim vardı.
10-Güreşin Seyircisi neden azaldı?nasıl yorumlarsınız?
Eskiden 4 kadar federasyon vardı.tabi ki en başarılısı güreş idi.Güreş maçları aynı şimdiki futbol maçları gibi naklen yayın yapılırdı.Halk güreşe büyük bir sevgi duyardı.Milli ve manevi değerlere bağlı Anadolu insanının en fazla rağbet ettiği spor tarihin her döneminde olduğu gibi güreş sporu olmuştur.Bizim güreş her şeyimizdi.yörede nerde köy düğünü var her düğünde güreşler düzenlenirdi.O nedenle güreşte büyük bir rekabet ortamı mevcuttu.Şimdi ise Medya genelde futbol ve diğer sporlara ilgi duymakta .Bu nedenle güreş seyircisi yanlış yayınlar yüzünden bir hayli seyircisini kaybetti.Fakat Anadolu insanının gönlünde her zaman olduğu gibi güreş sporu bir numara olarak yer almıştır.
11-Türk güreş tarihi boyunca en beğendiğiniz güreşçiler kimler.
Türk güreşinde Ahlak ve insani ölçüler ve pehlivanlık olarak Takdir ettiğim Rahmetli hocam Yaşar doğudur.Bütün şampiyonlara saygım var hepsi çok başarılı oldular.İsmail Ogan, Mustafa Dağıstanlı, Hüseyin Akbaş
12-K:Kahramanmaraş bölgesinde en önemli rakipleriniz kimlerdi.Onlarla yaptığınız güreşleri hatırlıyor musunuz?
Gücük ( Küçüksu köyünden ) ABDULLAH ÖZDEN en iyi rakibimdi.
13-K:Kahramanmaraş güreşi son yıllarda takım bazında sıkıntılar yaşıyor.Bunun aşılması için Belediyelerin güreş takımı kurması dışında pek bir umut kalmadı.Siz bu sıkıntının nasıl aşılacağını düşünüyorsunuz?
Hepinizin malumu güreşe kamu kuruluşlalarının desteği bir hayli azaldı.Burada halkın bağrından koparak Ata sporumuz olan güreş için en büyük şansı ben şahsen belediyelerimizde görüyorum.Belediyelerimiz Türkiye genelinde güreşe bir hayli destek vermekteler.Bunun sayısının artması ve güreşe daha fazla ilgi duyulması gerektiği kanaatındayım.Nedeni ise güreş tarihimiz boyunca en başarılı olduğumuz tek branş.
14-En Sevdiğiniz Kahramanmaraş yemekleri hangileri.
Yemekte hiç ayrım yapmam Kahramanmaraş yemeklerinin hepsi iyi.en iyisi ayran ve tarhana çorbasını çok severim.tabi ki çiğ köftesi de bir başka çiğ köfte ayransız olmaz
15-Eğer Güreşçi olmasaydınız hangi mesleği seçerdiniz?
Yinede güreşi seçerdim çünkü güreş sevgisi bizim adeta kanımıza işlemiş.Dünya ya bir daha gelsem yinede güreş derdim.
16-Seul de hakkı yenen Ahmet Ak’ın dönüşünde onu Esenboğa hava alanında gözyaşları ile karşılamıştınız.Bende ordaydım.Şimdi o şampiyon il Müdürü oldu.Neler söyleyeceksiniz?
Güreş camiasından bir insanın spor teşkilatımızın başında olması benim için çok büyük bir sevinç kaynağı.Ahmet Bölgemizde yetişen ve Türk güreşinin en zor dönemlerinde Kürsüye Şampiyon olarak çıkarak bize uluslararası alanda büyük başarılar kazandıran bir değer.Sporculuk dönemindeki büyük başarılarını eminim ki yöneticilikte de sergileyecektir.Bana göre Kahramanmaraş'ımız için Ahmet Ak'ın atanması çok olumlu bir gelişme diyebilirim.Kendisini yürekten kutluyorum.
17-Hemen hemen Bütün soyunuz güreş yapıyor.Bu güreş sevgisi sizin aileye nerden geliyor?
Güreş sporu Atalarımızdan bize miras kalana çok önemli bir spordur.Türk milletinin ata sporudur.bizde babamızdan atamızdan güreş haberleri ve sohbetleri ile büyüdük bu sevgi ortamında yetiştik.Zaten Tarihte en büyük başarıları kazandığımız güreş.tabi ki babam yaptı herkes ailede güreş yapıyordu bizde onlardan esinlenerek yaptık.
18-Eskiden ulaşım imkanları olmadığı için Afşin ve Elbistan’dan güreş için Kahramanmaraş'a yayan gelirlermiş.Sizin hiç yayan geldiğiniz oldu mu?
ben iki üç kez Kahramanmaraş'a Afşin'den yayan geldim.Fakat o zaman güreş maksadı ile olmadı.Daha sonraları güreşler için kamyonla bir çok kez Kahramanmaraş a geldim
19-Eski den Pazar günleri hep Kahramanmaraş'ta güreş olurdu.Pazar güreşlerinde çok güreştiniz mi?
.Ben pek Pazar güreşlerinde güreşemedim ne zaman milli takıma girdim benim Kahramanmaraş ta güreş yapmam ondan sonra başlamıştır.
20-Bu yörede Çangalı ile efsane bir isimsiniz:Kahramanmaraş halkına Bir şampiyon olarak Neler söylemek istersiniz
Ben geriye dönüp baktığımda her şeyimi Memleketim Türkiye için harcadım.Şu an 75 yaşımdayım.Spor yaptığım dönemlerde ve şimdi yaşantım ile ilgili hep gençlere iyi örnek teşkil etmeye çalıştım.Kahramanmaraş halkının beni çok sevdiğini biliyorum.Bende Kahramanmaraş halkını yürekten seviyorum.Onlar bana her zaman çok büyük destek verdiler.Nerede olursam olayım Kahramanmaraşlı Bekir Çangal ustası Bekir diye memleketimin ismi ile anılıyorum.Bu benim için çok büyük bir gurur ve onur meselesi.Türk güreşinde son yıllarda Şeref Eroğlu, Ahmet Ak, Metin Kaplan, Harun doğan gibi büyük şampiyonlar yetişti.Bunlar beni hayatımda en çok mutlu eden hadiseler.Bizim dönemimizde bir sahipsiz idik.Ben yalnızlığımın ve sahipsizliğim yüzünden belki bu gün olimpiyat şampiyonu bir büke olarak karşınızda olamamışsam tek sebebim milli takımlarda hakkımızı koruyacak kimselerin olmamamasıdır.Ama şimdi ise her şey çok daha adaletli ve haklı hakkını mutlak alıyor.Kahramanmaraş halkına yürekten seviyorum.Kahramanmaraşlı olmaktan gurur duyuyorum.
EDİTÖR NOTU:
Türk güreş tarihinin Renkli Simalarından Bölgemizin en önemli güreşçilerinden birisi olan Bekir Büke 3 Kez Akdeniz oyunlarında Şampiyon olan ve aynı zamanda : 73 -79 - ve 87 üç ayrı kategoride şampiyon olan tek rekortmen şampiyondur.Yıllardır tanıdığım ve çok sevdiğim bir şampiyon ağabeyimiz olan Bekir Ağabey o kadarda mütevazı bir insan.1979 Yılında Ben jübile güreşi yaparken kendisini davet etmiştim.Soyunma odasında Rahmetli Mehmet kuzu ile yapacağı gösteri güreşi için kispet giyiyordu.Birde baktım sanki Dünya şampiyonluğu finaline çıkacakmış gibi ayakları titriyordu.Bekir ağabey dedim neden titriyorsun.Bu bir sevgi bu dedi ölümsüz bir aşk ben ölene kadar bu sevgiyi taşıyacağım.İnan oğlum dedi gençliğimde güreş yapıyormuşum gibi heyecanlanıyorum demişti.Dünya güreş literatüründe Çangal oyununun 50 li yıllarda yerleşmesine sebebiyet veren Bekir Büke Kahramanmaraşlı Bekir, Çangalcı Bekir diye Türkiye'mizin her yöresinde tanınır ve sevilir.17 ağustos günü Belediyemiz tarafından yapılan fuar güreşlerinde kendisi ile uzun uzun sohbet ettik.Yıllardır sevecenliğinden ve mütevazı kişiliğinden hiç bir şey kaybetmediğine şahit oldum.Bölgede efsane bir güreşçi olan Bekir Büke ye Allah tan Uzun ömürler ve sağlık diliyorum.Bizlere vermiş olduğu bu röportaj imkanı içinde kalbi şükranlarımı arz ediyorum.Böylesine başarılı sporcu büyüklerimizin gelecek nesillere bıraktıkları güzel ahlak ve örnek sporculuk davranışlarını aktarabilmişsem kendimi mutlu addedeceğim.
Avni TARHAN-SPOR YAZARI- 18-08-2003-Kahramanmaraş