ANTRENMAN BİLGİSİ
Bu bölümde temel antrenman bilgisi ile ilgili sık kullanılan
kavramları ve bazı temel bilgileri bulacaksınız. Konu ile ilgili
daha detaylı bilgileri kaynaklarımızdan alabilirsiniz. Sorularınız
var ise bize e-mailimizden ulaşabilirsiniz. Bilgimiz çerçevesinde
yanıtlamaya çalışırız.
1- Performans nedir ?
Bir fiziksel aktivite sırasında, o fiziksel aktivitenin gerektirdiği
fizyolojik, biyomekanik ve psikolojik verime “performans” adı
verilir. Bu verimin yarışma sırasında ortaya koyulabilme düzeyi de
performansın düzeyi hakkında bilgi verir.
2- Performansı oluşturan öğeler nelerdir?
Performansı oluşturan öğeler Astrand ve Rodalha göre üç ana başlık
altında toplanır. Bunlar sırasıyla şunlardır:
a-Enerji oluşumu (aerobik-anaerobik), b-Nöro-müsküler(sinir-kas)
ileti, c-Psikolojik faktörler (motivasyon)
3-Performansı etkileyen faktörler nelerdir?
Performansı çeşitli faktörler etkiler. Bu faktörler öncelikle iç ve
dış faktörler olmak üzere ikiye ayrılırlar.
İç faktörler veya internal (kişisel) faktörler adını verdiğimiz
faktörler şunlardır:
a. Antrenman düzeyi, b. Yaş, c. Cinsiyet. d. Fiziksel uygunluk (physical
fitness), e. Irksal faktörler, f. Stres düzeyi, g. Motivasyon
durumu, h. Beslenme, ı. Ergonomik destekleyiciler, j. Sağlık durumu,
k. İlaç kullanımı
Dış faktörler veya eksternal faktörler ise şunlardır:
a. İrtifa, b. Nem c. Sıcaklık, d. Zemini durumu
Yukarıda sıralanan faktörler durumlarına göre performansı olumlu ya
da olumsuz yönde etkilerler.
4- Antrenman nedir?
Belirli bir sistem içinde hedeflenen sportif performansı elde etmek
için bir program çerçevesinde, sportif performans öğelerini
geliştirmeye yönelik çalışmaların tümüdür. Fizyologlar antrenmanın
tanımını şöyle yapmaktadır:
Vücuda yapılan tüm yüklenmelerde fonksiyonel ve morfolojiye
uygunluk, yüklenmeler sonucu organizmada bir değişikliğin meydana
gelmesi ve sonuçta verim artışına neden olunma. Bir başka antrenman
tanımını ise şöyle görmekteyiz:Alıştırmalar yardımı ile sporcuların
fiziksel, teknik, taktik, zihinsel, psikolojik ve motorsal
hazırlığıdır.
5-Antrenmanın etkileri nelerdir?
Doğru ve sistemli yapılan bir antrenman ile tüm performans öğeleri
geliştirilebilinir. Antrenman enerji oluşum sistemi üzerinde olumlu
etkilerde bulunur. Bu şekilde kardiyo-vasküler (kalp-damar) sistemi
antrenman ile gelişerek sporcunun aerobik gücü (oksijenli-güç)
aratırılır. Yorgunluğa karşı direnç artar. Nöro-müsküler
(sinir-kas)ileti antrenmanla iyileştirilir. Kuvvet artırımı
sağlanır. Koordinasyon, esneklik gelişir. Hareketlilik ve beceri
gibi özellikler, iyileştirilir. Ayrıca sporcunun, teknik, taktik,
zihinsel ve psikolojik özellikleri de gelişir. Özet olarak antrenman
ile sporcuların enerji oluşum sistemleri, kuvvetleri ve motorik
özellikleri geliştirilebilinir.
6- Aerobik enerji oluşumu nedir?
Organizmanın oksijenli enerji oluşum sistemidir. Burada hücre
düzeyinde kan aracılığı ile gelen oksijen, enerji verici maddeleri
yakar. İnsan organizması genelde aerobik yaşam (oksijenli ortamda)
süren bir canlıdır. Burada solunan hava akciğerde alveolleri (hava
keseleri) doldurur. Alveollerin (hava keseleri) çevresi kapiller
(kılcal) damarlarla örümcek ağı gibi örülüdür. Burada kılcal
damarların içindeki kanda bulunan ve eritrositlere(alyuvarlar)
kırmızı rengini veren bir demiroksit bileşimi olan hemoglobin,
alveollerin(hava keseleri) içindeki havada bulunan oksijenle
difüzyon yolu (az yoğun ortamdan, çok yoğun ortama geçiş)ile
birleşir ve oksihemoglobin yapar. Bu madde kan içinde kalbe gelir ve
kalp onu hücre düzeyine kadar pompalar. Hücre düzeyine kadar
pompalar. Hücre düzeyinde hemoglobin karbondioksitle birleşip,
oksijeni bırakır ve tekrar kalbe gelip, kirlenmiş kanın
temizlenmesini sağlar. İşte burada hücre düzeyine gelen oksijen,
enerji verici maddeleri öncelikle karbonhidrat(şekerler) yakar ve
aerobik yolla (oksijenli yol) enerji (atp)oluşur.
7- Aerobik güç nasıl geliştirilir?
İnsan organizmasının, aerobik gücünün (Bu uygulamada dayanıklılık
olarak bilinir), yani oksijenli enerji oluşum sistemlerinin
güçlendirilmesi için geliştirilen çeşitli antrenman yöntemleri
vardır. Bu yöntemler genelde şu ana başlıklar altında toplanır:
a-Maraton tipi antrenman :Burada kısmen yavaş uzun mesafe koşular
(Spor türüne göre yüzme de olabilir) söz konusudur.
b-İnterval antrenman:Aralı antrenman adı da verilen interval
çalışma, sporcuların aerobik güçlerini en süratli geliştiren
antrenman metodudur. İnterval çalışmanın dört temel unsuru vardır.
Bunlar sırasıyla mesafe, ara, tempo ve tekrar sayısıdır. Kısaca MATT
ile ifade edilir. İnterval antrenman iki çeşittir.
Bunlar extensiv (yaygın) internal ve intensiv (yoğun)interval.
c-Fartleks:Tempolu oynaş koşusu diye de adlandırılan bu antrenman
şeklinde sporcular minimum 30-45 dakika arasında engebeli arazide,
çeşitli çıkışlar, inişler yaparlar.
8- Anaerobik enerji oluşumu nedir?
Organizmanın oksijensiz enerji oluşum sistemidir. İki bölümü vardır:
ATP-CPli sistem (alaksit) ve laktik asitli sistem (laktasit). Tüm
fiziksel aktiviteler sırasında önce kas hücresi içinde bulunan hazır
ATP (adenozintrifosfat) devreye girer. Daha sonra eğer ortamda
yeterli oksijen yoksa enerji verici maddeler oksijensiz olarak
yakılırlar. Bu işlem sonunda laktik asit (süt asidi) adı verilen bir
yan ürün ortaya çıkar. İşte bu sisteme de laktik asitli sistem de
laktik asitli sistem denir.
9- Anaerobik güç nasıl geliştirilir?
İnsan organizmasının anaerobik gücü genel olarak, aerobik güçten
daha zor geliştirilen bir özelliktir. Burada temelde iki noktadan
hareket edilir. Bu noktalar;supramaksimal (maksimalüstü) yüklenmeler
ve tekrar metodudur. Özellikle supramaksimal (maksimalüstü)
yüklenmeler ve tekrar metodu ile organizmanın laktik aside (süt
asidi) olan dayanıklılığı artırılır. Bu yüklenmeler devamlı yüklenme
yönteminden daha kısa süreli, fakat daha yoğundur.
10- Steady state (hazır durum) nedir?
Steady state (hazır durum);bir fiziksel aktivite sırasında o
fiziksel aktivite için gerekli olan enerjinin sağlandığı, alınan
oksijen ile kullanılan oksijenin dengelediği durumdur. Fiziksel
aktivite sırasında aktiviteye uyum için kalp vurum sayısında lineer
(çizgisel) bir artış görülür. Bu artış eğer steady state (hazır
durum) sağlanmış ise durulur, kalp vurum sayısı dengelenir ve
değişiklikler minimale indirgenir. Burada alınan ve harcanan
oksijenin dengelenmesi söz konusudur. Genelde fizyologlar tarafından
organizmanın steady state (hazır durum) haline gelmesi, kalp vurum
sayıları arasındaki farkın dakika 5in altına düşmesi olarak kabul
edilir.
11- Kalp vurum sayısı (nabız) nasıl sayılır?
Kalp vurum sayısı antrenman sırasında genelde iki noktadan alınır.
Bu noktalar el bileğinde arterioradialis ve boyundaki
arteriocarotistir. Kalp vurum sayısı normalde bir dakika süre
zarfında sıfırdan başlamak koşuluyla alınır. Ama antrenman pratiği
içinde bir dakikalık sürede kalp vurum sayısında düşme
görüleceğinden, genelde 10 veya 15 saniyelik sürelerle kalp vurum
sayısı alınır. 10 saniye alındığında bulunan sayı 6, 15 saniye
alındığında bulunan sayı 4 ile çarpılır. Burada unutulmaması gereken
nokta 10 saniye alındığında + 6, 15 saniye alındığında +4 hata payı
olacağıdır.
12- Hangi spor dalında, hangi enerji oluşumu etkindir?
Spor dallarında enerji oluşum sistemlerinin hangisinin etkin olduğu
çeşitli araştırmacılarca ortaya konulmuştur. Kuşkusuz bir fiziksel
aktivite sırasında tüm enerji oluşum sistemleri kullanır. Ama burada
önemli olan hangisinin etkinliğinin daha yoğun olduğudur. İşte bu
aşamada spor dalları enerji oluşum yolları açısında çeşitli
sınıflandırmalara ayrılmıştır. Süresel olarak değerlendirildiğinde,
bir dakika ve altında süren tüm aktivitelerde etkin olan enerji
oluşum şekli anaerobik enerji oluşumudur. Örneklemek gerekirse 100
m, 200 m 400 m, uzun atlama, yüksek atlama, sırıkla yüksek atlama.
gülle atma, 50 m ve 100 metre yüzme, bisiklet pist yarışları, cirit
atma, disk atma, çekiç atma, kayakta slalom ve iniş yarışları v. b
gibi spor dalları da etkin olarak kullanılan enerji oluşumu
anaerobiktir. 5. 000 m, 10. 000 m, 20. 000 m, maraton bisiklet yol
yarışları, yürüyüş, kayak kros, kürek çekme v. b gibi spor dalları
da aerobik enerji oluşumunun etkin olduğu dallardır.
Futbol, basketbol, voleybol, hentbol gibi takım oyunları göz önüne
alındığında, burada her iki oluşum sisteminin de etkinlikleri söz
konusudur. Örneklemek gerekirse bir futbol, basketbol veya hentbolde
hızlı hücum sırasında atılan deparlarda yoğun olarak anaerobik
enerji oluşumu devrededir. Ama bu deparların ardından geriye jog ile
dönüşürler, savunma alanından hücum alanına geçişte paslaşmalar,
süratli olmayan top sürmelerde aerobik enerji oluşumu devrededir.
Sportif oyunlarda kullanılan enerji oluşum sistemleri iç içe
geçmiştir. Birlikte kullanılır. Ama bu takım oyunlarını süresel
olarak değerlendirdiğinizde 2 x 45 dakika süren bir fotbolun, 2 x 20
dakika süren bir basketbolun ve 2 x 30 dakika süren bir hentbolün
aerobik etkinliğinin tartışılmaması gerekir.
13- Kaç çeşit kas vardır?
İnsan vücudunda üç çeşit kas vardır. Bunlar, düz kas, çizgili kas ve
kalp kasıdır. Bunlardan düz kas, istem dışı çalışan kaslardır. Ve bu
kaslar iç organlarımızın çevresinde yer alır. çizgili kaslar istemli
olarak kasılan kaslardır. Kalp kası ise çizgili kas görüntüsünde
olan, ama düz kas gibi çalışan özel bir kastır.
14- çizgili kaslar kaç çeşittir?
Vücudumuzda istemli olarak kasılan çizgili kaslarımızı oluşturan
lifler, beyaz ve kırmızı lifler olarak ikiye ayrılır. Burada beyaz
lifler, çabuk kasılan liflerdir ve FT veya Tip 2 diye adlandırılır.
Ayrıca bu lifler kendi arasında da Tip 2 a veya Tip 2 b olmak üzere
ikiye ayrılır. Bu lifler sürat ve kuvvet geliştirmede önemli olan
liflerdir, çabuk kasılır. Özellikle sıçrama, sürat koşuları gibi
alanlarda etkilidir. Ayrıca süratli yavaş kasılan fibriller arasında
bir geçiş şekli olan Tip 2 cden de söz edilmektedir.
Kırmızı lifler ise ST veya Tip 1 olarak adlandırılan lifllerdir. Bu
lifler dayanıklılık lifleridir. Kısaca araştırmalarda sürat
koşucularında beyaz liflerin, dayanıklılık koşucularında kırmızı lif
sayılarının daha fazla olduğu görülmüştür.
15-Kas lifi sayısı artar mı?
Kas lifi sayısı doğuştan geldiği sayı ile devam eder. Kas antrenmana
bağlı olarak belirli oranda enine kesitinde kalınlaşır. Kas kütlesi
büyür. Buna hipertrofi adı verilir. Kütlenin büyümesi, her kas
lifinin kalınlaşmasıyla, bu da miyofibril sayısının artmasıyla
oluşur. Bunun yani hipertrofinin bir başka nedeni de belirli gerilim
dalgası MSS (merkezi sinir sistemi)nin kasılmaya katılmasıyla
görüldüğüdür. Hettingere göre her 2mc kas 6 kg ağırlık
kaldırabilmektedir. Dolayısıyla kasın enine kesiti arttıkça
üreteceği kuvvet de artmaktadır. Temelde kas lifi sayısı artmaz. A m
a Goldberg ve arkadaşları 1975 yılında, kas lifinin enine kesitinin
belirli bir değere geldikten sonra çatallandığını tespit
etmişlerdir. Bu dallanmaya da hiperplazi adı verilmiştir
16-Kasların ortak özellikleri nelerdir?
Kasların beş ortak özelliği vardır. Bu özellikler şunlardır:a.
Uyarılabilme, b. İletebilme c. Kasılabilme, d. Elastik olma, e.
Viskoz kitle olmalıdır. Her canlı doku gibi kaslar kendilerine
yapılan uyarana yanıt verir. Bu yanıt kasılma şeklindedir. Genelde
kaslar sinir yolu ile uyarılırlar. Ve bu uyarıyı iletebilme
özelliğine sahiptir. Kasın kendisine gelen uyarılara yanıt verme
şekli, kasılabilmedir. Kası istirahat uzunluğundan daha öteye
germeye çalışırken, bir direnç ile karşılaşırız ve kası gerip uzatan
kuvvet kesildiğinde, kas eski boyuna döner. Bu elastikiyet
özelliğidir. Kas, şeklini değiştirmek isteyen kuvvete karşı, iç
sürtünmelere bağlı bir direnç gösterir. Bu iki kuvvet arasında bir
süre içinde denge oluşur. Bu kasın viskozite(akışkanlık)
özelliğidir.
17-Kuvvet nedir?
Kuvvet tanımı çeşitli bilim alanlarında, değişik şekillerde yapılır.
Sportif bağlamda bir direnci yenebilme kuvvet adı verilmektedir.
18-Kaç çeşit kuvvet vardır?
Üç çeşit kuvvet vardır. Bunlar maksimal (birim kuvvet, kaba kuvvet,
temel kuvvet), çabuk kuvvet ve de kuvvete devamlılıktır.
19-Maksimal kuvvet nedir?
Maksimal kuvvet bireyin bir seferde üretebileceği en büyük kuvvet
miktarıdır. Bir başka deyişle nöromüsküler (sinir-kas) sistemin
istemimizle kasılması sonucu kaldırılabilecek en büyük ağırlığın
kaldırılmasıdır. Maksimal kuvvet, sprint ve büyük sıçramalarda sürat
ile birleştirilebildiği gibi, kürek sporunda dayanıklılıkla da
birleştirilebilir.
20-Maksimal kuvvet nelere bağlıdır?
Maksimal kuvvetin büyüklüğü genelde beş faktöre bağlıdır. Bu
faktörler sırasıyla şunlardır:
a. Kasın fizyolojik kesitinin büyüklüğü, b. İnter-müsküler
koordinasyon (yapılan hareketlere katılan kaslar arasındaki
koordinasyon), c. İntra-müsküler koordinasyon (kas içi
koordinasyon), d. Kas fibril türü (FT dominant-baskın-olanlar daha
fazla kuvvet üretir), e. Motivasyon
21-çabuk kuvvet nedir?
çabuk kuvvet, en kısa sürede oluşturulabilen en büyük kuvvettir. Ya
da nöro- müsküler (sinir-kas sistemi) sistemin bir direnci en kısa
sürede yenebilme yeteneğidir. Bir kişinin vücudunun farklı
bölümleri, farklı çabuk kuvvet üretir.
22-çabuk kuvvet nelere bağlıdır?
çabuk kuvvet şu faktörlere bağlıdır: a. İntra-müsküler koordinasyon
(kas içi koordinasyon), b. Aktif hale getirilebilen liflerin kasılma
hızına (burada aktif halr gelen liflerdeki FT-hızlı kasılan ve ST,
yavaş kasılan lif oranları önem taşımaktadır), c. Devreye giren kas
liflerinin kasılma kuvvetine. Burada patlayıcı kuvvet ve çabuk
kuvvet karıştırılan kavramlardır. Ama birbirleri ile yakın ilişkisi
olan kavramlardır. Patlayıcı kuvvetin, çabuk kuvvetle yakın ilişkisi
vardır. Patlayıcı kuvvet mümkün olduğu kadar dikey artışı
sağlayabilme yeteneğidir. Burada birim zamandaki kuvvet artışı
gündemdedir.
23-Kuvvette devamlılık nedir?
Kuvvette devamlılık, bir ağırlığın uzun süre kaldırılabilme
yeteneğidir. Bir başka deyişle, uzun süre devam eden kuvvet
uygulamalarında organizmanın yorgunluğu yenebilme, yorgunluğa karşı
koyabilme yeteneği de denebilir
24-Kuvvette devamlılık nelere bağlıdır?
Kuvvette devamlılıkta iki ana faktör etkindir. Bu faktörler
sırasıyla şunlardır:a. Uyarının şiddeti ve uyaranların kapsamı b.
Kassal yorgunluk.
25-İzometrik kas kasılması nedir?
İzometrik kas kasılması, kas boyunun sabit kaldığı bir kasılmadır.
İzo;eşit, metrik;uzunluk demektir. Bu tür kas kasılmasında kasın
boyu sabit kalırken, tonusu(gerimi) artmaktadır. Buna statik kas
kasılması adı verilir. Örnekleme gerekirse, ayakta dik durma,
yerçekimine karşı (antigrativite)kaslarının izometrik kasılması ile
gerçekleşir. Sabit bir duvarı itmeye çalışma da bu kasılma türüne
bir örnektir. Sportif aktiviteler içinde izometrik kasılmaların en
yoğun görüldüğü spor dalı güreştir.
26-İzotonik kas kasılması nedir?
Bu kasılma şeklinde kasın boyu değişirken, gerimi sabit kalmaktadır.
Burada izo;eşit, tonik;gerim, demektir. Bu kas çalışmasında kas boyu
kısalır (konsantrik) ve uzar (eksantrik). Dinamik kas kasılması da
denir. Hareketin hızı değişebilir.
27-Eksantrik kas kasılması nedir?
Eksantrik kas çalışması sırasında kasın boyu uzar. Örneklemek
gerekirse;barfikste kendini yukarı çeken kişinin yer çekimi
etkisiyle bir süre sonra aşağıya sarkmaya başlamasında biceps kası (pazu
kası) açılarak (boyu uzayarak ) çalışır.
Yani eksantrik kasılma, uzayarak bir kas çalışmasıdır. Ve kasın boyu
değiştiği için izotonik bir kasılma şekli olduğunu da
söyleyebiliriz. Eksantrik kasılma için bilim dünyasında iki ayrı
görüş vardır Genelde egzersiz fizyologları, eksantrik kasılmayı bir
izotonik kasılma olarak değerlendiremez. Onlara göre kasılma
olabilmesi için kayan filamanlar teorisine göre, kasın boyunun
kısalması gerekmektedir. Egzersiz fizyologları böyle düşünürken,
spor bilimcileri de bunun tersini düşünmektedir. Spor bilimcilere
göre de kasın boyu değiştiği için, bu kasılma da izotonik bir
kasılma şeklidir. Bu çalışmalarda daha hızlı bir kuvvet gelişimi
sağlanır.
28-Konsantrik kas kasılması nedir?
Dinamik bir kasılma şeklidir. Kasın tonusu (gerimi) sabit kalırken
boyu kısalmaktadır. Yani kısalarak bir çalışmadır. Bir ağırlığın
yerden yukarıya kaldırılması, bu kasılma türüne basit bir örnektir.
Kas boyu değiştiği için konsantrik kasılma da bir izotonik kasılma
şeklidir.
29-İzotonik kas kasılması nedir?
İzotonik kasılmada tüm haraket genişliği içinde sabit bir hız ve
maksimal gerimin sağlandığı bir kas çalışması görülür. Bu durumda
hız sabit kalır ve kaslara binen yük değişir.
İzokinetik kasılma özel aletlerle sağlanır. Mini-Gym veya Cybex
aletleri değişik açılarda, sabit bir hız ile izokinetik kasılma
yaptırabilen aletlerdir.
30-Oksotonik kasılma nedir?
Bu kasılma kompleks bir kasılma çeşididir. Oksotonik kasılmada
ilgili kas grubu önce izotermik sonra konsantrik ve eksantrik
kasılır. Yani üçü birlikte görülür. Oksotonik kasılma, eksatrik ve
konsantrik kasılmaların peşi sıra veya kombine olarak kasılmasıdır.
31-Kuvvet nasıl geliştirilir?
Kuvvet gelişimi tekrar ve interval yöntemleriyle sağlanır. Bu
yöntemlerden bazıları, serbest ağırlık ile çalışma (free weight
training), ağırlık makinelerinde (weight machine) çalışmadır. Bu
çalışmalarda mutlaka bir uzman tarafından program hazırlanmalıdır.
Tekrar yöntemi ile interval yöntemi;dairesel (circuit) antrenman,
setler (klasik halterci çalışması) halinde ve diğer bazı özel
organizasyonlar şeklinde düzenlenebilir.
Ağırlık çalışmalarına başlarken, ağırlık çalışmalarına hazırlık
çalışmaları yapılmalıdır En az7-8 antrenman yapılacak bu
çalışmaların ardından kaba kuvvet(birim kuvvet, maksimal kuvvet,
temel kuvvet ) çalışmalarına geçilebilir. Bu çalışmaları çabuk
kuvvet çalışması ve kuvvet devamlılık çalışması izlemelidir.
32-Ağırlık çalışmalarında nelere dikkat edilmelidir?
Ağırlık çalışmaları sırasında bazı konulara dikkat edilmelidir. Eğer
bu konulara dikkat edilmez ise sporcuların sakatlanma risklerinin
artması söz konusudur. Ağırlık çalışması öncesi mutlaka iyi bir
ısınma ve stretching (germe) çalışması yapılmalıdır. çalışmalar
sırasında eğer serbest ağırlık ile çalışılıyorsa, öncelikle ağırlık
tutma şekli, soluk alıp verme gibi ayrıntılarıyla teknik
öğretilmelidir. Serbest ağırlıkların bağlantı ve sıkıştırma yerleri
her kaldırma öncesi kontrol edilmelidir. Ağırlık çalışmaları
sırasında sporcuların birbirlerine kesinlikle şaka yapmaları
engellenmelidir.
33-Sürat nedir?
Fizyolojik açıdan sürati değerlendirdiğinizde ;sinir sisteminin
hareketlilik temeline bağlı olarak kas isteminin hareketleri en kısa
zaman içinde yapabilme yeteneğidir. Ve sürat, kuvvet ile direkt
bağlantı bir özelliktir. Bir başka deyişle hareket uyaranı ile
uyaranın kesilmesi arasındaki hızlı değişim sonucu kas sistemi amaca
uygun yüksek bir hareket frekansı oluşturur. Bu hareketlere ancak
uygun kuvvet uygulanmasıyla erişilebilinir. Sürat, çok yönlü ve
karmaşık bir özelliktir. Antrenman bilimindeki en karmaşık konuların
başında gelmektedir. Bu konuda yapılacak çalışmalarda mutlaka bir
uzmandan yardım alınmalıdır.
34-Sürat nasıl geliştirilir?
Kuvvet olmaksızın sürati geliştirmek olası değildir. Sporcunun
sürati geliştirilmek isteniyorsa kuvvetin geliştirilmesi gerekir.
Süratin artımı için maksimal hareket sürati ve maksimal kuvvetin
artırılması gerekmektedir. Unutulmaması gereken, maksimal hareket
süratinin geliştirilmesi olağanüstü güç iken, kuvvetin
geliştirilmesinin kolaylılığıdır. Sürat üç ana öğeye ayrılır. Bunlar
a. Reaksiyon zamanı, b. Hareket sürati (her bir hareketin sürati) ve
c. Hareket frekansı (temposu). İşte bu noktada süratin
geliştirilmesi sürati oluşturan bu öğelerin her birinin ayrı ayrı
geliştirilmesi ile sağlanır.
35-Dayanıklılık nedir?
Dayanıklılık kavramı için çeşitli tanımlamalar söz konusudur. Genel
olarak, yorgunluğa karşı direnme niteliği ya da yorgunluğa
dayanabilme gücü olarak değerlendirilir. Jonatha göre dayanıklılık,
çalışmanın kalitesini düşürmeksizin durağan(statik) ya da dinamik
bir yüklenmeyi, olabildiğince uzun süre yapabilme yeteneğidir.
Simkine göre ise dayanıklılık, insanın güç yeteneğini koruyabildiği
sürenin uzatılması, bir çalışmanın ya da dış çevrenin elverişsiz
koşullarının etkisine rağmen yorgunluğa karşı organizmanın
artırılmış direnme gücüdür. Dayanıklılık için uzmanlarca çeşitli
sınıflandırmalar ve gruplandırmalar yapılmış. Bunlardan ilki, enerji
oluşum sistemleri açısından değerlendirmedir. Burada dayanıklılık,
aerobik (oksijenli) dayanıklılık ve anaeorobik (oksijensiz)
dayanıklılık diye ikiye ayrılmaktadır. Bir diğer sınıfladırma da
Harreye göre süresel açıdan yapılmıştır. Bu da kısa orta ve uzun
süreli dayanıklılıktır. Son olarak da dayanıklılık, temel ve özel
dayanıklılık olarak değerlendirilmiştir.
36-Dayanıklılık nasıl geliştirilir?
Dayanıklılığın geliştirilmesine yönelik antrenman yöntemleri üç ana
başlık altında toplanabilir.
a. Devamlı yükleme yöntemleri, b. İnterval (aralı) yüklenme
yöntemleri (intensiv/yoğun ve ekstensiv/yaygın interval olarak da
ikiye ayrılır), c. Yarışma ve kontrol yöntemleri. Bu üç yöntemin her
biri değişik şekilde organize edilerek kullanılır.
37- Koordinasyon nedir?
Koordinasyon, amaca yönelik bir hareketle iskeletle kasları ile
merkezi sinir sisteminin uyum içinde çalışması. etkileşimidir.
Koordinasyon, bir sınıflama şekline göre genel ve özel koordinasyon
olarak ikiye ayrılır. Burada genel koordinasyon, bir kişinin hangi
spor dalıyla uğraşırsa uğraşsın çeşitli hareket becerilerini
kazanmasıdır. Özel koordinasyon ise bir spor dalında çeşitli ve bir
seri hareketin hızlı, akıcı ve uyumlu bir şekilde yapılmasıdır.
38-çabukluk nedir?
çabukluk, kasların mümkün olan en kısa zamanda dış dirençlere vücut,
ya da vücudun bir kısmının direncine rağmen eklemleri harekete
geçirebilme özelliğidir. Yani çabukluk veya çeviklik ile bütün
motorik davranışların kondisyonel ve koordinatif kalitesi
anlatılmaktadır.
39- Beceri nedir?
Beceri, iş yapana nispeten daha az bir eforla daha fazla iş yapma
olanağı sağlar. Beceri daha ziyade değişik kas grupları arasında iyi
bir koordinasyon sağlanır. Yani beceride, inter müsküler (kaslararası)
koordinasyon önemlidir. Kassal bir işin kolaylıkla yapılması
becerikli bir hareket özelliğidir. Becerili bir vücut hareketinde
merkezi sinir sisteminden (MSS) kaslarda emirler entegre hareketleri
doğru ve iyi bir şekilde yaptıracak miktar ve de sırada gelir. Yeni
hareketler karşısında insan aşırı duyarlılık ve aşırı aktivite
gösterebilir. Fakat pratik yapa yapa hareketleri kontrole yardım
eden aktif inhibitör (engelleyici, bastırıcı) bir kuvvet gelişir ve
bu hareketler daha direkt ve etkili olmaya başlar. Beceri, özünde
hareket aygıtı bölümlerinin hassas motor (hareketsel)davranışlardaki
koordinasyon kalitesini anlatır.
40-Hareketlilik nedir?
Spor biliminde hareketlilik kavramı, ya da hareket genişliği Harreye
göre insanın hareketleri açısal değer olarak büyük bir genişlik
içerisinde yapabilme yeteneği olarak tanımlanabilmektedir. D. Martin
ise bu kavramı, eklemlerin her yönde optimal (en uygun) hareket
edebilme yeteneği olarak tanımlar. Spor pratiğe hareketlilik çoğu
kez değişik alıştırmalarda belirli hareket büyüklüğü standartları
olarak ele alınır Örneklersek, otururken, dizleri bükmeden gövdeyi
öne doğru götürüp, eller ile ayak burunlarına değmek. Genelde spor
dünyasında esneklik ve hareketlilik kavramları karıştırılır. Burada
esneklik, hareketliliğin bir parçasıdır. Esneklik salt kasla
ilgilidir. Hareketlilik ise eklemlerin, kasların, bantların ve
kirişlerin belirlediği bir ortam içerisinde ve nöro fizyolojik
yönlendirme süreciyle belirlenir.
41-Hareketliliğin spordaki önemi nedir?
Hareketlilik gerek nitelik (kalite) gerekse nicelik (kantite)
bakımından iyi bir hareketin ortaya koyuluşunda temel ön şartı
oluşturmaktadır. Eklemlerdeki yetersiz hareketlilik, beraberinde şu
sorunları getirir:
a- Belirli hareket becerisini kazanmak imkansızlaşır ve hareket
öğrenimi yavaşlar.
b- Sakatlanma riski artar. Kondisyonel ve koordinatif gelişim
yeteneği yavaşlar, bu özelliklerden tam yararlanılmaz.
Dayanıklılığın önemli olduğu spor dallarında hareketlilik yüksek
düzeyde hareket ekonomisi sağlar. Sürat açısından da sınırlı bir
hareket genişliği yani hareketliliğin yeterli olmaması, çoğu kez
hareket süratinde, ivme yolunu kısaltıp, dezavantaj sağlar.
42-Süper kompenzasyon(Fazla tamlama) nedir?
Bir fiziksel aktivite sırasında, insan organizması içindeki çeşitli
maddeler kullanılmaya bağlı olarak eksilir. Jakowlewe göre fiziksel
aktivite sırasında oluşan bu eksilmenin, aktivite ardından
tamamlanması eksilenden daha fazla olmaktadır. Bu olaya süper
kompenzasyon (fazla tamlama) adı verilir.
43-Circuit training (Dairesel çalışma )nedir?
Circuit training, gerek formel (o spora özgü) gerekse genel motorik
özellikleri geliştirici (informel) çeşitli istasyonların arka arkaya
dizildiği, belirli süre dizildiği, belirli süre dinlenmeyi içeren
kuvvet gelişimine yönelik bir çalışma şeklidir. Genelde 8-12
istasyondan oluşan bir sıralama içindedir. İstasyon sayısı, yaş,
geliştirilmek istenen özellik ve güç düzeyi göz önüne alınarak
seçilir.
İstasyonlardaki çalışma süresi 20 ile 40 saniye arasındadır
İstasyonlar arasındaki dinlenme süresi sporcuların güç düzeyine,
amaca göre ayarlanır. Burada dinlenme süresi 1:1 (yani yüklenme
süresi kadar dinlenme süresi), 1:1. 5 veya 1:2 gibi ayarlanır.
Dairesel çalışma özellikle kuvvette devamlılık veya genel kuvvet
çalışmalarında kullanılır.
44-Yükseklikte sportif performans nasıl etkilenir?
Deniz seviyesinden yukarılara çıkıldıkça, hava basıncı azalır. Doğal
olarak da havanın içindeki oksijen miktarı düşer. İnsan organizması
bu koşullara, kalp vurum sayısı ve soluk alma sayısını artırarak
adapte olmaya çalışır. Yaklaşık üç haftalık bir sürede bu oksijen
azlığına bağlı olarak ortaya çıkan hipoksi, birtakım mekanizmaları
uyararak kandaki hemoglobin miktarının artmasını sağlar. Böylece
kandaki hemoglobin miktarının artmasını bağlı olarak, kalp vurum
sayısı ve soluk alma sayısı eski haline döner. Bu durum belirli bir
süre için sporcu normal seviyeye inince, özellikle dayanıklılık
gerektiren durumlarda avantaj sağlar.
45-Yükseklik çalışmasının yararı var mıdır?
Eğer bir takım tüm sezonu göz önüne alıp, yükseklik çalışması
yapmaya çıkmış ise bunun hiçbir yararı yoktur. çünkü, üç haftalık
süre içinde yüksekliğe adapte olan ve hemoglobin miktarını artıran
organizma, deniz düzeyine inince;yeniden deniz düzeyinin koşullarına
adapte olur. Doğal olarak da hemoglobin miktarı eski düzeyine döner.
Bir tek maç yapılacak ise (o maç deniz düzeyine inildiğinde kimi
araştırmacılara göre ilk üç dört gün içinde ;kimilerine göre de ilk
altı yedi gün içinde yapılmalıdır) o zaman bir avantaj söz konusu
olabilir. Bu arada bu tür bir dağ kampının tüm sporcuları bir arada
tutma, gün boyu o branşa yönelik teorik çalışma yapma olanağı ve de
yaz sıcağından belirli oranda kurtulma olanağı sağladığı göz önüne
alınmalıdır. Bunların dışında başka bir şey beklemek, kendini
aldatmadır.
46-Sporcunun nabzı neden düşüktür?
Fiziksel aktivitenin kardiyo-vasküler (kalp-damar) sistemi üzerine
yapmış olduğu olumlu etki (adaptasyon) nedeniyle sporcunun nabız
sayısı düşüktür. Bu noktada düzenli fiziksel aktivite, sporcuda kalp
kasının gelişmesine ve sol ventrikülün (karıncık) büyümesine neden
olur. Bu da beraberinde kalbin bir seferde vücuda pompaladığı kan
miktarının artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla pompalanan miktar
arttığı için, pompalama adedi azalmış olur.
47-Nabız maksimum kaça kadar çıkar?
Pratikte kişinin maksimum nabız sayısı Hollmana göre 220 sayısından
yaşının çıkartılması ile elde edilir. Burada 220 doğum öncesi
çocuğun eristiği nabız sayısıdır. Örneklersek, 25 yaşındaki bir
sporcunun nabız sayısı yaklaşık 195‘e kadar çıkabilir.
48-Overtraning (Sürantrenman )nedir?
Süratrenman daha ziyade psişik olan, antrenman periyodunun genelde
sonlarına doğru oluşan kronik (uzun süreli) bir yorgunluğun
ifadesidir. Burada kassal faktörlerle birlikte, sinirsel ve psişik
faktörler de etkilidir.
49-Sürantrenman belirtileri nelerdir?
Sporcuların sürantrene durumlarında şu belirtiler görülür: Sporcu
huzursuz hale gelir. çabuk yorulur. Baş ve sırt ağrılarından şikayet
eder. çok terleme olur. Nefes darlığı görülür. Düzensiz uyku durumu
ortaya çıkar. Yarışma arzusu azalır. İştah azalır. Kilo kaybı
gündeme gelebilir. Sabahları taşikardi görülür, yani nabız sayısı
artar.
50-Sürantrenman nasıl önlenir?
Burada antrenör mutlaka spor hekimi ile işbirliği yapmalıdır.
Antrenman dozu iyi ayarlanmalı, öncelikle yoğunluk düşürülmeli, uyku
düzene sokulmaya çalışılmalı, beslenmeye dikkat edilmelidir.
Antrenman sezonu sporcu için cazip şekle getirilmelidir. Arada
sırada program dışı izinler verilmeli veya değişik aktiviteler
gündeme getirilmelidir.
51-Sürantrenman nasıl tedavi edilir?
Burada en iyi ilaç antrenman sayısı azaltmak, belirli antrenmanları
iptal etmektir. Bununla beraber değişik ortamlarda yürüyüş ve
değişik aktiviteler yapılmalıdır. Mutlaka bir spor hekimi ile
işbirliği yapılmalıdır.
52-Sigaranın performansa zararı nedir?
Sigara insan sağlığına verdiği zararların dışında performansı da
olumsuz yönde etkiler. Özellikle dayanıklılık içeren sporlarda,
sigaranın zararı ve performansa olumsuz etkisi daha belirgindir.
Sigara içindeki nikotin, akciğer alveollerinin (hava keselerinin)
tam olarak şişmesini sağlayan surfaktan isimli maddenin salgılanması
azaltır.
Bu da alveollerin tam olarak şişmesine ve de oksijen ile
çevresindeki kapiller (kılcaldamarlar) içindeki kanın, birleşme
oranını;yani oksijen taşıma kapasitesini düşürür. Ayrıca, sigara
dumanında yüzde 4 oranında bulunan karbonmonoksit de, hemoglobin ile
oksijenden daha kolay birleşebildiği için kanın oksijen taşıma
kapasitesini azaltır. Sigaranın damar sertliği ve böbrekler üzerinde
yıkıcı etkileri de saptanmış gerçeklerdir.
53-Rejenerasyon (Normale dönme, toparlanma) nedir?
Bir fiziksel aktivite sırasında organizmanın homeostasis adı verilen
iç dengesi bozulur. Aktivitenin şiddeti ve süresine göre dinlenik
durumdaki organizmanın çeşitli değerleri (kalp vurum sayısı,
tansiyon, soluk alma sayısı, kan phsı v. d leri) değişiklikler
gösterir. Fiziksel aktivite bitince de bu değerlerin her biri farklı
sürelerde normale yani dinlenik durumdaki değerlere dönerler. İşte,
bu olaya normale dönme, toparlanma veya rejenerasyon adı verilir.
Burada normal süresi yapılan fiziksel aktivitenin şiddeti ve
süresine göre değişir. Ayrıca, dinlenme şekli ve kondisyon düzeyi de
bu süreyi etkiler. Literatürler göstermiştir ki aktif dinlenme,
normale dönme veya toparlanma süresinde kısaltmaktadır.
54-Sporcunun cinsel yaşamı nasıl olmalıdır?
Cinsel yaşantıya bakış açısı toplumdan topluma değişen değerler
taşır. Genel olarak muhafazakar toplum yapımız içinde sporcuların
eğitilmediği ve kafalarında her zaman bir soru işareti şeklinde
kalan konulardan birisi de cinsel yaşantılarıdır. Bu konuda bilgi
dağarcığı spor dallarına göre büyük farklılıklar gösterir. Ve birçok
sporcu bu konuyu deneyimli sporcu ağabeylerinin öğütleri
çerçevesinde değerlendirir.
Bu konuda yapılan araştırmalar bir cinsel ilişki sırasında harcanan
enerji değerinin, birkaç basamak merdiveni hızlı çıkmaya eşdeğerde
olduğu yolundadır. Cinsel birleşme sırasında kalp vurum sayısı
yaklaşık 100-120 arasında olmaktadır. Eğer bir örnekleme yapmak
gerekirse, cinsel ilişki sırasında gereken tüm enerji, 100 metre
sprint koşusu kadar gerekli bir enerjidir. Dolayısıyla cinsel
ilişkiden sonra yeterli toparlanma süresi verilirse, fizyolojik
açıdan bir zararı olmayacağı ortadadır. Ayrıca araştırmalar
yarışmadan 24 saat önce ve 24 saat sonra cinsel ilişkinin herhangi
bir fizyolojik soruna yol açmadığını gösterir.
55-Sportif teknik nedir?
Sportif teknik, en engel anlatım tarzıyla belirli bir sportif
hareketin amacına en uygun ve en ekonomik şekilde
gerçekleştirilmesidir. Djackov, sportif teknikteki mükemmelliği
şöyle tanımlamaktadır: En zor yarışma koşulları altında sportif
alıştırmanın hareket yapılarını ekonomik ve mükemmel şekilde
yapabilmek ve maksimal verime ulaşmak
56-Sportif taktik nedir?
Zech'e göre sportif taktik, bireysel ve takım yarışmalarında kendi
rakibin performansı ile çevre koşulları üzerine kurulmuş planlı
davranışlardır.
KAYNAKLAR
1-Açıkada, C;Ergen, E:
Bilim ve Spor. Büro-Tek Matbaası. Ankara. 1990
2-Akgün, Necati:
Egzersiz Fizyolojisi. Ege Üniversitesi Matbaası. II. Baskı. 1991
3-Astrand, P. O;Rodahl, K:
Textbook of Work Physiology. Mc Graw Hill Book Company. 3. Edition.
pp1-5 1986
4-çolakoğlu, H:
Antrenman Bilgisi Ders Notları. Manisa. 1982
5-Devries, A. H:
Physiology of Exercise. Wm. c. Brown Company Publishers. Dubuque,
lowa. 1980
6-Dündar, U:
Antrenman Teorisi. Onlar Ajans. 1994
7-Fleck, J. S;Kraemer, J. W:
Designing Resistance Traning Programs. Human Kinetics Books. 1987
8-Fox, L. Edward:
Sports Physiology. CBS College Publishing. 1984
9-Harre, D:
Principles of Sports Traning. Sportverlag Berlin. 1982
10-Morehouse, E. L;Miller, T. A:
Egzersiz Fizyoloji. C. V Mosby Com. çev:Necati Akgün. Ege
Üniversitesi Matbaası. Bornova. 1973
11-Muratlı, S:
Antrenman Bilgisi Ders Notları. 1992
12-Muratlı, S:
Yüksek Lisans İleri Antrenman Bilgisi Ders Notları. 1992
13-Muratlı, S:
çocuk ve Spor Bağırgan Yayımevi. Ankara. 1997
14-Prokop, L:
Spor Hekimliği Giriş. Hekim Sporcu ve Antrenörler için 3.
Düzenlenmiş baskı. BayerTürk Kimya San Ltd. Şti. İstanbul. 1983
15-Yaman, M;çoşkuntürk, O. S:
Sportif Performans Sınırları. Ankara. 1992
Not.Sporbilim.com sitesinden alıntı
yapılmıştır.
|